Her soruşturmadan sonra koltuğunu bir süre bırakmak zorunda kaldı. Sonra tekrar geri geldi, tekrar gitti.

Zaman dilimi arasında hastalık girdi, kalp ameliyatı, kırılan ayağının alçıya alınması derken emeklilik süresi geldi çattı.

Birileri emeklilik süresinin dolduğunu hatırlattı. \"emekliye ayrılmayacak mısın, süren doldu.\"

Özer Ağbi, ne yapacağını şaşırmış durumda iken, tekrar soruşturma geçirdi.

Ardından alınma durumu söz konusu oldu. Rahat çalışma ortamından her gün uzaklaştırmak yapılanların en kötüsü ve acımasızı. Verimli olmak isteniyorsa, huzur ve güvenli ortamlara ihtiyaç vardır.

Özer Ağbimizin odası dergah odası gibi. Geleni gideni çoktur. Gelen konuklarıyla ayrı ayrı ilgilenir. Çayını kahvesini ihmal etmez. Soğuk kış günlerinde sıcak bir çayın yada kahvenin ne demek olduğunu Özer Ağbinin odasına gidip içenler bilir.

O duygu anlatılmaz yaşanır. Sohbeti insanı her zaman rahatlatır. Dertlere ortak olmak için dinler dinler, çözüm önerisi her zaman getirir.

Böyle bir insanın hizmet anlayışı da, ona göre olduğuna göre ne diye yerinde bırakmazlar. Bunu anlamak mümkün değil.

Bu zamanda böyle dostlara ihtiyaç var. birileriyle aynı düşünmek ve aynı pencereden bakmak önemli bir değerdir.

18.02.2011

FATMA KARAHASANOĞLU