Kendi ayağına kurşun sıkmak.
Türkiye’de
kurulan Basın Dernekleri oto kontrolsüz bir şekilde karmaşa içinde yol almaya
devam ediyor. Öyleki; dernekçiliği bilmeyen hırs sahibi kişiler önce bir
derneğe üye oluyor, o dernekte istediği yere gelemeyince, ya başka derneklere gidiyor,
ya da yeni bir isimle dernek kuruyor.
Maksat ya
egosunu tatmin etmek, ya da kendine bir yer edinmek. Bu arada tabi’i ki iş
takipçileri ve menfaat temini için dokuz takla atmayanlar da yok değil.
Genel
Merkezi Ankara’da olan bir derneğin bizlerde Denizli şubesinde görevliydik. O
zaman Milli Emlak müdürlüğünden üyelerimiz için bir arsa talebimiz oldu. Beş
sene içinde yatırım yapmak şartıyla verebileceklerini söylediler Milli Emlak
müdürlüğü yetkilileri.
Bunu duyan
Genel Merkez hemen çöktü tepemize.”Yarısını bize vereceksiniz yoksa feshederiz”
dediler. “Siz de Ankara’dan talip olun” dediysek de olmadı. Biz de Şubeyi
feshettik ve yeni bir Birlik kurduk. Anadolu Basın Yayın Birliği Derneği adıyla.
Türkiye çapında şube kurmaya ve Temsilcilikler vermeye başladık.
Amacımız
doğruluk ve dürüstlük ile üyelerimize yardımcı olmaktı. Yakın zamanda çok yol
aldık.
Bu arada çok
zorluklar çıkmaya başladı. Bizi kendilerine alternatif gören basın dernekleri
aramıza sızıp bizden bir şeyler koparmaya çalıştılar. Buna fırsat vermedik.
Yola çıkarken
kuralımızı söyledim tüm üye ve şube başkanlarıma.
”Doğru ve
dürüst olacaksınız. Açık olacaksınız. Gizli kapaklı işler peşinde koşmayacaksınız.
İş Takipçiliği yapmayacaksınız. Elinizdeki mesleği silah olarak kullanmayacaksınız.
Sipariş haber yapmayacaksınız. Eleştiri yaparken, hakaretten kaçınacaksınız.
İnsanların hak ve özgürlüklerine zarar verecek haber ve yayınlardan
kaçınacaksınız…”dedik. Daha çok şeyler dedik. Zaman içinde gördük ki; bizim
kurallarımıza kulak asmayanlar var. Hemen gereğini yaptık. Üç sene içinde 60
ilde kurduğumuz şubelerden 33 tanesini iki sene içinde feshettik.
Çok olmak
kalite değildi bizim için. Az olsun ama kalite olsun istiyorduk.
Dernekçiliği
bizde gören, ama hırsla ve menfaat uğruna kendine etiket edinmeye çalışan çok
insan gördük.
Bizden
ayrıldıktan birçok dernek kuruldu. Kurulan derneklerin yaptıklarına bakıyorum,
içim sızlıyor.
Böyle insanların
yer aldığı dernekleri takip ettim. Neler yapıyor diye!
İşte
gördüklerim.
İş
takipçiliği.
Siyasi rant
elde etmeler.
Egosunu
tatmin etmeler.
Yalan haber
ve sipariş haber peşinde koşmalar.
İftira ve
dedi kodu haber ve yayınları.
Birilerine
makam satmalar.
Tüzüğünde
yedi kişilik yönetim kurulu olması gerekirken,30 kişiye yönetim kurulu üyeliği
ve Genel Başkan yardımcılığı dağıtanlar.
Şantaj ve
tehditle gazetecilik yaptığını sananlar.
Daha neler
neler…Bunlar kendi ayağına kurşun sıkmak değilmidir?
Bütün
bunları gördükçe ve duydukça bu defteri kapatmayı çok düşündüm.
Bize gönül
bağlamış dostlarımızın hatırını kıramadık bu günlere geldik.
Bir sonraki
genel kurulda aday olmamaya karar verdim.
Bu arada 10 senedir
yürüttüğümüz bu birliği, adına kem söz getirmeyecek birine teslim etme zamanı
geldi.
Genel Merkez
Denizliden Ankara’ya taşınabilir diyen dostlara da bu imkânı vermek lazım.
Birliğimizi Ankara’da en şekilde temsil edecek bir arkadaşımızı inşallah
bulacağız.
Bundan
sonraki araştırmalarım bu konu üzerinde yoğunlaşacak.
Ölünceye
kadar oturduğu koltuktan kalkmayanlardan olmak istemiyorum.
Saygılarımla
Salih Ergül